19 Ocak 2009 Pazartesi

Bratislava

Blogum ilk şehrini tanıtmaya en son ziyaret ettiğim Bratislava'dan başlayacağım. Ve bundan sonra, yazılarıma böyle bir resmiyetle başlamayacağım sevgili seyyahlar ya da seyyah ruhlular.

Çekoslovakya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ikiye bölündükten sonra Slovakya'nın başkenti olmuş. İşin içinde "bölünme" olması kulağa pek hoş gelmiyor ancak ülke halkına bölünmeden bahsettiğinizde pek beklemediğiniz bir cevapla karşılaşabiliriniz. Aslında iki ülke halkı arasında hiçbir zaman sorun yaşanmadığını, bölünmeye hiç gerek olmadığını, bu ülkeyi ikiye bölenlerin bu ülkeyle hiçbir alakası olmadığını söyleyebilirler. Ve en ilginci şu ki "böl-parçala-yönet sistemini" benimseyen dieğr büyük ülkelerin bu işin içinde parmağı olduğunu söyleyebilirler.

bras

Neyse... Bu konuda daha fazla detaya girmeyeyim. Bratislava şehir merkezi, 2 büyük caddeden oluşmaktadır. Bunun dışında bir şey bulmak imkansızdır. Tabii bu durum, turist olarak gidenler için böyle. Eğer kendinizi zorlu bir yolculuğa hazırlamışsanız, varoşlarına ve köylerine giderek birçok farklılıkla tanışabilirsiniz. Mesela, Vistuk'ta yaşlı bir amca bana o yörenin özel bi koyun peynirinden ikram etmişti. Tonton bi' dedeydi :)

Şehrin turistik kısmını yarım günde gezebilirsiniz. Arkeoloji müzesi, St. Michael saat kulesi, sokaktaki güzel ve ilginç heykeller, Bratislava Kalesi turistik açıdan görülmesi gereken yerler.

Gece hayatında birçok opsiyon var. First Slovak Pub'a giderek geceye başlangıç yapabilirsiniz. Akşam yemeğini yer, birkaç şey içersiniz. Sonra Cafe Del Cubana'da delice latin dansı yapabilirsiniz. Bilmesenizde sorun yok, kimse bilmiyor. Benim tavsiyem, geceyi Papparazi Bar'da tamamlayın. Tabii, hostele dönecek durumda olmanız çok mühim :)

1 yorum:

  1. Hostel filminde görüp acayip merak etmiştim ben Bratislava'yı. Hatta online yayın yapan bratislava radyosunu filan uzun bi süre dinlemiştim internetten :) bu Hostel filmindeki işkence oteli varmı hakkaten? gittin mi sen ora?

    YanıtlaSil