24 Şubat 2009 Salı

Varşova - 03

Varşova'dan çokça bahsetmiş gibi oldum galiba :) Zaten, şimdilik bu son yazım olacak. Daha sonra hostelde kiraladığımız bisikletlerden ve über maceralarımızdan bahsedeceğim. Belki hemen bahsetmemi istersiniz. İster misiniz? (Yol yapma çabaları)

Bugün, klasik turist modunda önemli yerleri, müzeleri, parkları falan geziyoruz. Lazienki Park'tan başlayalım. Burası Kral Stanislaw'ın isteğiyle 1790 yılında Kamsatzer'e yaptırılmış. Kral beyefendi burayı yazlık olarak kullanıyormuş. Çoluk çocuk toplanıp, yazları buraya geliyorlarmış.

lazienki



Ayrıca, parkın içinde önemli besteci F. Chopin'in heykeli var. Gidip baktım. Heykellere böyle boş boş bakmak nasıl bir şeydir ya. Ben anlamıyorum Gothic, Bohem falan. Madem adam besteci, madem dijital çağdayız, yanına bestelerinden dinleyebileceğimiz bi alet koy değil mi? Çok bilirim ben:)

chopin



Yanınıza kahvaltılıklarınızı getirdiyseniz, atın sofra bezini yere. Bu parkta yapın kahvaltınızı, şaka yapmıyorum:) Buradaki misyonumuzu tamamladıktan sonra yol alıyoruz Castle Square doğru. Yol üstünde Soviet War anıtı var. İkinci dünya savaşında Nazilere karşı savaşan Sovyet askerlerinin anıtı. Ancak, bu anıt Polonyalılar tarafından pek sevilmiyor. Çünkü Ruslar artık bu bölgelerde sevilen bir millet değil. Fotoğrafını koymayacağım bu anıtın.

Sıra Royal Castle'da. Kraliyet sarayı gibi bir şey. Gayet şaşalı ve görkemli. 17. yüzyılda inşa edilmiş, 300 odası var. Kralın yatağını gördük, çok küçük. Kral nasıl yatar yahu dedik, bizimkilerin sadece kavuğu sığar bu yatağa dedik. Adamlar böyle yataklarda yatıyormuş. Neyse, kale ikinci dünya savaşında Naziler tarafından hasar görmüş. 1984 yılında onarılmış. kalenin havası o kadar mistik ki o yüzyıllara geri dönüyorsunuz.

Ben çok yoruldum ve tam zamanında Kale Meydanına geldik. Burası gerçekten dinlenip, nefeslenmek için süper bir yer. Oturun bi kafeye, sessiz sessiz kahvenizi içerken etrafınızı gözlemleyin. Çok ilginç şeyler göreceksiniz. Puzzle dünyası gibi.

warsawcastlesquare


Son olarak Nazilerden kalmış bir toplama kampını ziyaret etmenizi öneririm. Katliamın soğukluğunu kırık dökük yataklarda, virane odalarda hissedebilirisiniz. Bunu kesinlikle görmelisiniz.


Hadi ben kaçar. Her yeri gezeceğim diye kendinize yazık etmeyin.


Yarına başka bi ülkenin şehrinden dem vuracağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder