Bu sefer gittiğim bir yerden bahsetmektense, gittiğim ülkedeki tek bir yerden bahsedeceğim. Yoksa kendimi affetmem:)
Viyana'ya gittiğimde, Belçika'ya geçip Brüksel'e de uğramıştım. Sadece bu müzik enstrumanları müzesini görebilmek için.
MIM: Musical Instruments Museum
Tarihten günümüze, doğudan batıya sürekli gelişme göstermiş müziğin tüm ayrıntılarını burada görmek mümkün. Üç katlı bir hazine. İncelediğiniz her enstrumanda, okuduğunuz her bilgide müziğin neden evrensel olduğunu anlıyorsunuz. Bizim arkadaşların dokunma merakını giderebildiği bazı deneme enstrumanları da mevcuttu.
Katları gezerken çok güzel neyler görebilirsiniz, bağlamai ud ve tanıdık gelen birçok enstruman görebilirsiniz. Bunların alt bilgilerini okuduğunuz zaman Flamenko gitarın atasının Ud olduğunu çıkarabilrsiniz. Fakat kullanımı kültürel yapıya ve ritme göre değişmiş ve son halini almış.
Bence müzikle ilgilenen herkesin ölmeden önce görmesi gerekn yerler listesine alması gereken bir yer burası. Gidin, görün.
İnsanoğlu Şaman ayinlerinden bugüne, kullandığı her enstrumanda insan sesini süslemek için çeşitli uğraşlar göstermişler. Ama amaçları hiçbir zaman insan sesini yakalamak olmamış. Amaçları sadece insan sesini süslemek olmuş.
*Brüksel günlerimden bahsetmeden geçmeyeceğim tabii ki:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder