N'aptınız? Tepindiniz değil mi sabaha kadar! Cık cık cık...
Şimdi ben size güzel bi yer söyleyeyim, gidin orada azcık ayılın, kendinize gelin.
Gittiğimiz yerde bütün gün oturabilirdim. Ama bizim kurtlular rahat duramadı, oturmaya mı gelmiş mişiz? Eğer sevgilinizle gittiyseniz bu doğu avrupa diyarına ya da orada sevgili yaptıysanız; gidin bu kafeye akşama kadar oturun. Kah muhabbet edin, kah iletişimi kesin kitap okuyun... Dışarıda kar yağıyor, içerisi sıcacık. Letonya radyosu çalıyor inceden, DJ'in ne dediğini anlamıyorum bile ama yine de güzel. Hee, kafenin adını sanını vermeyi unuttum ya:) Riga Black Magic. Tıklayınca harita üzerinden yol tarifi çıkacak. Adresi "Kalku 10" galiba. Öyle hatırlıyorum. Keklerinden yemeği sakın ama sakın ihmal etmeyin.
Ben peş peşe iki akşam tepinmekten hoşlanmıyorum. Siz de tepinmeyin, zaten fazla zamanım yok. Olanını da sırf tepinmekle harcıyamam.
Neyse, biz çıktık bu güzelim yerden. Hava soğuk. Teyzelerle, amcalarla beraber emekli gezisi yapıyoruz. Müze, kale, saray... (Bi' gün bu yaşlı amcalardan birisi gözümün önünde can verecek, ondan korkuyorum.)
Eski kent denen yere geldik. Tarihi yerleri pek iyi bilmediğimiz için bize bi rehber lazım. Ama rehbere para vermek içimizden gelmiyor. Durum böyle olunca, bi rehberin peşinden ördek yavruları gibi yürüyen yaşlı bi kafile gördük. Arada azcık bir mesafe bırakarak, çaktırmadan onları takip ettik. Rehber de o kadar yüksek sesle konuşuyor ki, duymak için ekstra bi çaba sarf etmeye gerek kalmıyor. Bu da benden size tiyo olsun:)
Black Magic'ten çıkmamızın bi tek güzelliği oldu. Akşama gideceğimiz yeri bulduk. Yüz yıllık ağaçlardan yapılmış, İsveç masalarıyla donatılmış birahane:) Çok güzel yerel yemek menüleri de var. Etraftaki LCD televizyonlardan Hokey maçı bile izleyebiliyorsunuz. Mekanın adı LIDO. Adres de bu: Krasta iela 76. Buradaki en tuhaf şey, avea'nın reklam karakterlerine benzer kuklaların tavanlardan asılıyor olmasıydı:) Acaba onlar mı bizden gördü, biz mi onlardan gördük. South Park'a falan benzemiyordu, direk avea'nınkilerle aynıydı. Bilemedim valla.
İşte, gecenin bi vaktine kadar buradaydık. Bi' ara bovling oynamaya gidelim diye fikir atıldı havaya ama havada asılı kaldı. Sakin sakin hokey maçımızı izledik. Sonra hostelimize gittik.
24 Mart 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder